Alanya Escort – Selçuklu Rüyası Leyla,
Adımlarını ilk kez Tophane Mahallesi‘nin Arnavut kaldırımlarında duydum.
Beni görmedi. Ama ben onu gördüm.
Üzerindeki uzun, bordo şal rüzgârla birlikte savrulurken omzundan bir halı deseni sarkıyordu — Selçuklu halısı.
Eşyadan öte, kimliğinin bir parçasıydı.
Leyla, Alanya’da rehberlik yapıyordu ama harita satmazdı.
O, zaman satardı.
Tarihle arandaki mesafeyi incelten bir rehber değil, bir zaman çeviriciydi.
Onunla yürürken, portakal ağaçlarının arasından geçmişe geçerdin.
Günbatımı, Alanya Escort Kızıl Kule’nin bedenine vurduğunda yüzüne yansıyan ışık onu daha da gizemli kıldı.
Her kelimesi, sanki eski bir destandan fırlamış gibiydi.
“Alaiye derlerdi buraya bir zamanlar…” diye başladı.
Ve devam etti, gözleri denize takılı:
“Kimse anlamaz bu şehrin neden suskun olduğunu. Çünkü herkes sadece plajları görür. Ama ben… taşlardaki hüznü dinlerim.”
Leyla’yla geçirdiğim saatlerde beden değil, ruh hafifledi.
Bir geceydi.
Ama sıradan bir gece değil.
Bir uygarlığın rüyasında gezmek gibiydi.
