Alanya sıcağında bunalmıştım. İş gezisi sandığım bu üç günlük seyahat, beni otel odasında duvarlarla konuşan biri haline getirmişti. Gecenin bir yarısı, elimde telefonla kaydırıp dururken bir başlık dikkatimi çekti: Bayan Escort Alanya. Detaylara bakmadan aradım. Ne kadar sürer bilmiyorum ama bir insan yüzü görmek istiyordum. Karşıma çıkan ses kendinden emindi, ne kibirli ne aşırı samimi. “Duygu,” dedi. “Yarım saate oradayım.”
Tam zamanında geldi. Üzerinde dar kesimli açık krem pantolon ve ince askılı sade bir bluz vardı. Fazla konuşmadan içeri girdi. Odaya göz gezdirdi, ışığı loşlaştırdı. “Yüksek ışık, gerginlik yaratır,” dedi.
Gülümsedim. Bu ilk gülümsememdi günlerdir. Ayakkabılarını çıkardı, yanımdaki koltuğa oturdu. Hiç sormadığım sorulara kendi yanıtlar verdi. “İnsanlar bazen yalnızlığı kiralar,” dedi, “ama ben içini de biraz yerleştiririm.” Ne demek istediğini birkaç dakika sonra anladım.
Yüzüme elleriyle dokunduğunda, öyle basit bir temas değildi bu. Parmakları ağır ama kararlıydı. Vücudu, yıllarca kendi sınırlarını bilen bir kadının kontrolünde gibiydi. İşini yapıyordu evet, ama bunu yalnızca bedenle değil; anlayışla, dikkatle yapıyordu. O gece bir “hizmet” almadım. Duygu’yla geçirdiğim saat, kendi içime baktığım ve ilk defa bu kadar dürüst olduğum bir andı.
Sabaha karşı sessizce kalktı. Üzerini giyerken, “Ben giderim ama sen hâlâ burada kalıyorsun, farkında mısın?” dedi. Beni değil, hissettiklerimi kastetmişti.
Bayan Escort Alanya başlığıyla bulduğum Duygu, bana sadece bir kadın değil; kendimi yeniden duymamı sağlayan bir gece sundu.